bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik, aynı kafadaydık. orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu, biz, başka havadaydık. aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır, aynı takımı tutardık. fener'in her maçına iddialaşıp millete az mı yemek ısmarladık! .. yusuf hayaloğlu
      0ağlatan şiirdir. yusuf bey'i dünya gözüyle göremeden gitti. neden iyi insanlar hep az duruyorlar. bence biliyorlar burada iyilere yer yok - ameliawarren 08.03.2016 13:40:00 |#2554090
      0iyi insanlar az da olsa iyi anılar bırakıyor sonra da gözden kayboluyorlar üzücü tarafı bu - muronamagro 08.03.2016 13:51:35 |#2522272
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      . Her dinlediğimde içim parçalanıyor:(
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik, aynı kafadaydık. orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu, biz, başka havadaydık.
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "öğlen kahvede söylediler, rıza öldü, dediler ne kolay söylediler! sanki dev bir taş ocağını kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler! ah dostum... o kocaman gövdene o beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler? o zalim tabutun tahtalarını senin üstüne nasıl böyle çivilediler? yani sen şimdi gittin, yani yoksun, yani bir daha olmayacak mısın?" ah ulan, ah.
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yusuf hayaloğlu şiiridir. "neden hala gelmedi, yoksa saati mi şaşırdı hıyar? gerçi hiç saati olmadı ama en azından birine sorar. cebimde bir lira desen yok, madara olduk meyhaneye! ah eşşek kafam benim, nasıl da güvendim bu hergeleye! gelse, balığa çıkacaktık, ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık. kafamız tam olunca, şarkılar döktürüp enteresan hayallere dalacaktık. bu sandalı geçen hafta denk getirip çalıntıdan düşürdük. arkadaşlar ısrar etti, biz de, iyi olur, bize uyar diye düşündük. saat sekizde gelecekti, bana birkaç milyon borç verecekti. yoksa o nemrut karısı kaçtı da onun peşinden mi gitti? eğer öyleyse yandık, gudubet gene yaptı yapacağını! geçen sene de merdivenden itip kırmıştı rıza'nın bacağını. abi, kadında boy şu kadar; kalça fırıldak, göz patlak, kafa çatlak! korkuyorum, bir gün ya kendini asacak, ya horlarken rıza'yı boğacak! bak, şimdi acıdım, aşk olsun adama, ben olsam, vallahi baş edemem!. hele beş tane velet var ki boy-boy, allah'tan düşmanıma dilemem! aslında iyi çocuktur rıza, efendi huyludur, herkesin suyuna gider. yoksa, kalıba vursan hani, tek başına on tane adam eder! bir keresinde, hiç unutmam üç-beş zibidi haraca dadandı; rıza, sandalyeyi kaptığı gibi herifleri hastaneye kadar kovaladı! aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik, aynı kafadaydık. orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu, biz, başka havadaydık. aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır, aynı takımı tutardık. fener'in her maçına iddialaşıp millete az mı yemek ısmarladık! bir tek askerde ayrıldık, bana bornova düştü, ona gelibolu. döner dönmez evlendirdiler, en büyük salaklığı da bu oldu! bense hiç düşünmedim, zaten param yoktu. hep tek tabanca gezdim. benim beğendiğimi anam istemedi, onun gösterdiğini ben sevmedim. neyse, bunlar derin mevzu... anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek. ufaktan yol alayım anam evde yalnız, şimdi merağından ölecek! gittim, vurup kafayı yattım; rüyamda gördüm, gülümseyerek geldiğini. ne bilirdim, yolda kamyon çarpıp hastaneye kavuşmadan can verdiğini! vay be rıza! sonunda sen de düşüp gittin azrail'in peşine! dün, boşuna günahını almışım, ne olur, kızma bu kardeşine! öğlen kahvede söylediler, rıza öldü, dediler ne kolay söylediler! sanki dev bir taş ocağını kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler! ah dostum... o kocaman gövdene o beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler? o zalim tabutun tahtalarını senin üstüne nasıl böyle çivilediler? yani sen şimdi gittin, yani yoksun, yani bir daha olmayacak mısın? yani bir daha borç vermeyecek, bir daha bira ısmarlamayacak mısın? peki, beni kim kızdıracak, km zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak? peki, beni bu köhne dünyada senin anladığın kadar kim anlayacak? ulan rıza... ne hayallerimiz vardı oysa, ne acayip şeyler yapacaktık... totoyu bulunca dükkan açacak, adını dostlar meyhanesi koyacaktık. talih yüzümüze gülecekti be! karıyı boşayıp sıfır mersedes alacaktık. hafta sonu iki yavru kapıp boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık! ah ulan rıza... bu mahallenin, nesini beğenmedin de öte yere taşındın? ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki, benim en kral arkadaşımdın! ah ulan rıza... ben şimdi, bu koca deryada tek başıma ne halt ederim? senden ayrılacağımı sanma, birkaç güne kalmaz, ben de gelirim!"
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ah ulan rıza, ah ulan rıza... bu mahallenin, nesini beğenmedin de öte yere taşındın? ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki, benim en kral arkadaşımdın! ah ulan rıza... ben şimdi, bu koca deryada tek başıma ne halt ederim? senden ayrılacağımı sanma, birkaç güne kalmaz, ben de gelirim, ben de gelirim!" (bkz: en kral arkadaşı olmak)
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ah be suat